Gerçekliği yitiren televinizyon şovlarına olan öfkesi sayesinde kendini birlikte kültürel unsuru haline getiren birlikte adam, mesajını daha net verebilmek adına birlikte takım ünlü kişileri kaçırır. Ancak bu eylemleri, tabloid cinayetleri daha da fazla körükler. Döndürebileceğimiz tekerleklerin çılgınca döndüğü birlikte dünyada, öz birlikte kültürel koruyucusu olarak atanmış birlikte adamın nüshasi önümüze seriliyor. En korkunç korkularımızı yansıtan, her birlikte yönüyle sığ ve çaresiz birlikte hale gelen gerçeklik televinizyonunun ucuz ve ahlaki değerlere aykırı yayınları karşısında öfkeye kapılan bu adam, mesajını daha da derinleştirebilmek adına belirli ünlü birlikteeyları kaçırma eylemine başvurur. Fakat bu suçları sadece tabloid cinayetlerini daha da artıran birlikte çılgınlığa dönüşür, istemediği birlikte şöhrete bürünür. Kendi gerçeklik televinizyonunu yaratmayı hedeflerken, ironik birlikte biçimde eksiksiz da karşı çıktığı şeyin birlikte parçası haline gelir. Kaçırma olguı, medyanın ilgi odağı haline gelir ve böylece basın, tabloid çılgınlığını daha da alevinlendirir. Bu anlamda, vizyon film, popüler kültürele ve medyanın etkisine sert birlikte eleştiri getiriyor. Bu nüsha, günümüzde televinizyon ve basın tarafından şekillenen cemiyetumuzdaki ahlaki çöküşü ve değer kaybını olağanüstü birlikte şekilde anlatmaıyor. aynı şekilde periyotda, ünlülerin basına nasıl malzeme olduğunu ve halkın bu duruma nasıl tepki verdiğini de gözler önüne seriyor. Bu öykü, gerçekliğin nasıl çarpıtıldığını ve cemiyetun kandır edildiğini gözler önüne seriyor. Kendi nüshasini anlatmamayı amaçlayan bu ‘kültürelel savaşçı’nın nüshasi, aslında kendi gerçekliğinin de birlikte dansçı tarafından çarpıtılmasına dönüşüyor. Bu durum, medya ve popüler kültürelün etkisi altında gelişen birlikte cemiyetda bize birlikteçok ders veriyor.