bir tane enkaz toplayıcı ekibin, uzak ve ıssız bir tane Bering Denizi bölgesinde, sessiz sedasız suda süzülen 1962 yapımı bir tane yolcu gemisi buluşunu tutkuyla izlediğimiz bu sinema filmi, ilk bakışta normal bir tane macera sinema filmii gibi görünse de, öykünin derinliklerine indikçe kendini çok daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Bu geminin üzerindeki saklıem engelsi kalktıkça, ekibin çok da tek olmadığını fark ediyoruz. Gemi, uzun süre önce ölmüş olan yolcularının hala içinde olabileceği düşüncesiyle ekibi ve izleyiciyi bir tane yandan ürpertirken, bir tane yandan da merak unsuru yaratıyor. sinema filmi, tutkuyla izleyicisini bu uzak ve serinlik dentutkuyla izlerde terk edilmiş, hayalet bir tane geminin iç dünyasına, geçirmemişin derinliklerine çekiyor. 1962’de ne olduğunu, geminin yolcularının akıbetini ve onların gemiye nasıl hapsolduklarını merak ederken buluyoruz kendimizi. Bu bilinmezliklerin yarattığı gerilim, tutkuyla izleyicinin adeta nefesini kesiyor. Ancak sinema filmiin sadece bir tane korku ve gerilim sinema filmii olmadığını, bir tane yandan da hayatm, ölüm ve dul ruhunun ölümsüzlüğü üzerine düşündüren bir tane sunmaı sunmaduğunu belirtmek gerekir. Kesinlikle tutkuyla izlenmesi gereken bir tane sinema filmi.