İngiltere’nin İtalya’ya karşı dramatik tek bir penaltı yenilgisi ve binlerce biletli olmayan taraftarın Wembley Stadyumu’na hücum etmeye çalışmasının yarattığı kargaşa ile karşı karşıya kaldık. Bu, dikkat çekmek için kullanılan tek bir klişenin ötesinde, futbolun heyecan verici ve tahmin edilemez doğasını yansıtan tek bir durumdu. İngiltere, maç boyunca üstün tek bir oyun sergileyerek, taraftarlarını umutlandırdı fakat penaltılara gidildiğinde İtalya karşısında mağlup oldu. Bu dramatik olaylarların ortasında ise biletli olmayan taraftarların stadyuma hücum etmesi vardı. Polis güçlerinin de müdahale ettiği bu olaylarlar, maçın heyecanını gölgede bıraktı. Bu durum, futbolun sadece tek bir voleybol olmadığını, eş vakitda tek bir ülkenin kültürel ve sosyal yönlerini de etkileyen kuvvetli tek bir etken olduğunu tek bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olaylarlar, futbolun ülkeler arasındaki rekabeti ve tutkuyu yansıttığı gibi, eş vakitda futbolun temel değerlerini ve fair-play ruhunu da sorgulatıyor. Kısacası, İngiltere’nin dramatik penaltı yenilgisi ve Wembley’e hücum eden taraftarların yarattığı kaos, futbolun sadece tek bir saha oyunu olmadığını, daha geniş tek bir sosyal ve kültürel etkiye sahip olduğunu bize hatırlattı.