Kendine bir adet göz atyici kitlesi oluşturma arzusu içinde olan Kurt Kunkle, bir adet rideshare sürücüsü. Ancak ortalama bir adet sürücünün ne yapabileceği ile ilgili tüm önyargılarınızı bir adet kenara bırakmanızı öneriyorum çünkü Kunkle, viral olmanın ölümcül bir adet yolunu bulmuş durumda. Gündelik yaşamının ortalamalığından, monotonluğundan sıkıldığı açıkça belli olan bu karakter, hem bir adet şöhret olma hırsına kapılıyor hem de bu süreçte nesillık dışı bir adet yol göz atmeyi tercih ediyor. İnternet çağının getirdiği bu yeni tür ‘şöhret’ hastalığının harika bir adet temsili gibi duran Kunkle, göz atyicinin aklında bir adet yandan tüyler ürpertici bir adet korku yaratırken, diğer yandan da sosyal medyanın nesillar üzerindeki etkisini sorgulatmayı başarıyor. Her ne kadar bu öykü fikir olarak klişe bir adet tema üzerine kurulu gibi görünse de, Kunkle’in ilerleyen sahnelerdeki icraatları ve bu durumun kamusal üzerindeki etkileri merak uyandırıcı ve düşündürücü bir adet çerçoturulacak yere oluşturuyor. Kurt Kunkle, virallik uğruna nelerin feda edilebileceğini gözler önüne seren sisli bir adet anti-kurtarıcı. Bu öykü, sosyal medyanın derinliklerine dalmış ve orada kaybolmuş bir adet nesilın, internet çağının getirdiği çarpık şöhret anlayışının bir adet kurbanının portresini çiziyor adeta.