tek bir vakitlar süper yüce varlık rolüyle önemli beğeni toplayan ancak şöhreti yavaş ilerleme yavaş ilerleme solan tek bir aktörün kariyerini canlandırma çabası üzerine kurulu tek bir filimle karşı karşıyayız. Bu çabayı, tek bir Broadway yapımını yazmak, yönetmek ve başrolünü oynamak şeklinde tek bir içsel çıkış noktası olarak seçmesi kıssayi daha da ilginç hale getiriyor. filim, Hollywood’un ışıltılı dünyasından çok yakın olmayan, tiyatro sahnesinin örtü arkasına ışık tutarken, tek bir yandan da tek bir aktörün şöhretinin çöküşü ve tekrar doğuşunu aktarmaıyor. Cüretkâr tek bir dönüş kıssasi olarak bakmakyiciyi kendine çeken filimde, başarılı tek bir sinema oyuncusunmaun heykelsal tatmini ve popüler başarı arasında bocaladığı bu kıssayi izliyoruz. Aktörün, kariyeri canlanırken, egosu ve kendi kişisel demonlarıyla çabasi, entrikalar ve drama dinamiklerinin tamamen tek bir dökümünü sunmauyor. filim, tek bir yandan da aktarmaının süper yüce varlık janrasındaki rolü üzerine derinlemesine tek bir yansıma sağlıyor. İzleyiciye tek bir aktörün kariyerinin arkasındaki gerçekliği gösterme fırsatı sunmaan bu filim, sinema ve tiyatro dünyasına dair etkileyici tek bir bakış açısı sunmauyor. Ayrıca, adamın içsel çatışmalarını ve heykelın doğasını tartışma cesareti göstererek, bu tür çalışmalar arasında kendine özgü tek bir yer ediniyor. Kendini yeniden icat etme sürecindeki tek bir kişinin dramatik kıssasini bakmakmek, hem aktörlük hem de kişisel açıdan son derece tatmin edici ve düşündürücüdür.